Sayfalar

22 Şubat 2011 Salı

Komşusu Ahmedinejad’ı anlatıyor

İran Radyosu Türkçe Yayınlar Servisinden Mehmet Ali Akbulut Bey, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın kapı komşusu. Bakın Ahmedinejad’ı nasıl anlatıyor: “Tahran’ın “Meydan-ı 72”den 500 metre güneye doğru yöneldiğinizde bölgenin en büyük camilerinden biri olan Mescid-i Camî Narmek’i görüyorsunuz (şimdilerde Ahmedînejad cami olarak biliniyor). Bu cami, spor salonu, kütüphane alış veriş merkezinden oluşan bir külliye niteliğinde. Küçük bir avludan girilen caminin bir köşesinde kitap- kırtasiye, diğer yandan posta hizmetleri veren bir özel idare ve fotoğrafçı, arka tarafa doğru gidildiğinde bir lokanta, spor malzemelerinin satıldığı bir mağazayı da içinde barındırıyor.Ahmedinejad, belediye başkanlığı döneminde, bu camiye sık sık gidip gelirken, şimdilerde özel merasimler ve özel günlerde uğruyor. Ahmedînejad’ın hanımı, evine yakın bir bölgede kız lisesinde öğretmen (tarih öğretmeni olduğu söyleniyor). Oğlu ise caminin müdavimlerinden. Ahmedinejad’ın evinin bulunduğu meydanda kuzey köşesinde küçük bir mahalle bakkalı ve küçük bir manav var. Ortaokul çocukları, bu meydanda sürekli olarak minyatür kale futbol oynar. Birgün, Ahmedinejad’ın evinin muhafızlarından biri (Ahmedinejad belediye başkanı iken bir asker sokak başında bir nöbet tutarken, şimdi iki asker nöbet tutuyor) çocukların topunu alıyor ve çocuklara vermiyor. Bu durumdan rahatsız olan çocuklar, Ahmedinejad’ın önüne çıkarak, “Sayın Ahmedinejad, falanca muhafız, bizim topumuzu aldı. Bizim burada top oynamamıza da izin vermiyor” şeklinde şikâyette bulunuyor. Ahmedinejad, muhafızı çağırarak, azarlıyor (burada azarlamak, çocukların gönlünü almak anlamında elbette) “bunlar bizim başımızın tacı; bunların kalbini kırmayın, oynasınlar” diyor. Topun geri verilmesini emrediyor. Çocuklar ise, Ahmedinejad’ın bu tutumu karşısında bir araya gelerek, demirden küçük kale yaparak, kendi aralarında da takım oluşturarak, meydanlar arası maç tertipliyorlar.

“Ahmedinejad, geç vakit ve haftada iki defa düzenli olmamak kaydıyla, meydanda halkın sorunlarını dinliyor. Sokağın başında ya da meydanda toplanan mahalle halkı başta olmak üzere uzak yerden gelen veya görüşmeleri haber alıp da başka yerlerden gelenlerin sorunlarını dinliyor, not tutuyor. İlgili kişileri hemen orada görevlendiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com