Sayfalar

15 Kasım 2012 Perşembe

Fas Topraklarının İslamla Şereflenmesi

Rabat'taki Hassan Kulesi, 1199'da tamamlanmamıştır. 
Devrinin, dünyanın en yüksek minaresi olma özelliğindedir.
7. yüzyılda, İslam Devleti gücünün doruğundayken, Fas'taki ilk fethi Şam Emevileri'nin hizmetindeki bir komutan olan Ukba ibn Nafi komutasındaki İslam ordusu yaptı.
670 yılındaki bu ilk fethin ardından Ukba ibn Nafi'nin halefleri Fas'ın fethini tamamladılar ve 683 yılında ülkeye "Maghreb al Aqsa" (En Uzak Batı) adını verdiler.

Uygulanan asimilasyon yaklaşık olarak bir asır sürdü.
Fetihten önce, yedinci asır boyunca, Arap kültürünün etkisi altında kalmış olan Berberîlerin büyük çoğunluğu; Arapların kıyafet geleneklerini, kültürlerini ve İslam dinini benimsediler.
Devletlerini bu kültüre göre şekillendirip, ilk örneklerini Nekor ve Barghawata devletleriyle verdiler.
Ancak bu devletlerin kuruluşları beraberinde uzun iç savaşları da beraberinde getirdi.
İdrisî hanedanının kurucusu olan İdris ibn Abdallah, ülkenin Bağdat'taki Abbasi halifeleriyle ve Endülüs Emevîleriyle olan bağını kopardı ve yollarını ayırdı.
İdrisîler Fes şehrini alıp, bu şehri başkent haline geitirdiler ve Fas bir bilim kültür merkezi ve bölgesel bir güç haline geldi.
İdrisîler'in ardından Arap göçmenler Fas'taki politik güçlerini yitirdiler.
Berberîler yönetimleri şekillendirmeye başladılar ve yeniden ülkenin hakim gücü haline geldiler.
Fas, bu Berberî yönetimleri zamanında belki de tarihteki en parlak dönemini yaşadı.
Arap İdrisîler 11. yüzyılda tehcir edildiler.
Murabıtlar, Muvahhidler, daha sonra Marinîler ve son olarak Saadîler; Kuzeybatı Afrika'nın büyük bölümünü, müslüman İberya'yı ve Endülüs'ü içine alan büyük devletler kurdular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com