Sayfalar

22 Aralık 2012 Cumartesi

FİLİSTİN'DEKİ DİRENİŞ ÖRGÜTLERİ

Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında meydana gelen iki gelişme Filistin direnişinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
Birincisi Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılışı ve yeni kurulan Türk devletinin Ortadoğu politikalarına dahil olmaması, ikincisi ise Şerif Hüseyin’in büyük Arap devleti hayalinin, Sykes Picot Anlaşması ve Balfour Deklarasyonu ile sonuçsuz kalmasıdır.
Bu iki gelişme Filistin sorununun tamamıyla İngiltere’nin inisiyatifine bırakılmasına ve Filistin direnişinin başlamasına neden olmuştur.
Başlangıcı 1920’li yıllara kadar giden Filistin direnişinin 1950’li yıllara kadar sembol ismi Hacı Emin El-Hüseyni’dir.
Hüseyni’nin liderliği siyasi boşluğun hakim olduğu bir ortamda ortaya çıkmıştır.
Filistin direnişinin başlamasında önemli rol oynayan Hacı Emin el-Hüseyni kendinden sonra gelen Filistin liderlerinin bilinçlenmesinde etkili olmuştur.
1960’lı yıllar, Filistinlilerin bir şeyler yapacaklarına inandıkları, Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlara karşı olan güvenlerinin iyice azaldığı yıllardır.
Bu nedenle kendi sorunlarını ancak kendi güçleriyle çözebileceklerine inanan Filistinliler, özellikle 1967 savaşı ve sonrasında örgütlü Filistin direniş hareketine ağırlık verdiler.
Sürgünde yaşayan Filistinlilerin Arap yönetimlerinden bir şeyler beklemeyi bırakıp kendi çabalarıyla silahlı mücadeleyi başlatmalarının ilk örneği 1952 yılında Beyrut’ta George Habbaş liderliğinde bir grup üniversite öğrencisinin başlattığı harekettir.
Önceleri bir komite olarak ortaya çıkmış olan bu grubun bazı üyeleri daha sonra özellikle Suriye Baas Partisi’ne rakip olarak kurulacak olan „Arap Milliyetçi Hareketi“ni ortaya çıkardılar.
Bu hareket Pan-Arap bir karaktere sahip olmasına rağmen 1948 Savaşı ve sonuçlarından Arap yönetimlerini sorumlu tuttu ve Filistin’in kurtuluşu için silahlı mücadeleyi esas aldı.
Bu özelliği nedeniyle 1960’lı yılların sonlarında Arap birlik hareketinden bağımsız olarak ortaya çıkan Filistin direniş hareketinin ruhuna yaklaşmaktaydı.
Ancak yine de 1950’li yıllarda başlatılan Filistinli hareketleri o yıllarda yükselen Arap milliyetçiliğinden bütünüyle soyutlanamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com