Sayfalar

29 Aralık 2012 Cumartesi

Kudüs'te İkamet Hakkı

Kudüs'te Bir Osmanlı Kalesi, Ne Hazindir ki, Siyonist İsrail'in Kontrolünde
1967 Savaşı'nın ardından İsrail, Doğu Kudüs'te yaptığı sayımda yer alan Kudüslü Araplara İsrail'de kalıcı olarak ikamet etme hakkı verdi.
Sayımda bulunmayanlar ise Kudüs'te ikamet etme hakkını yitirdi.
İsrail, vatandaşlığa geçme şartlarını yerine getiren yani İsrail'e bağlı olacağına dair yemin eden ve diğer vatandaşlıklarından feragat edecek olan Kudüslü Filistinlilere, İsrail vatandaşı olma hakkı tanıdı fakat nüfusun çoğu bunu reddetti.
2005'in sonunda Doğu Kudüs'teki Arapların %93'ü kalıcı ikamet hakkına ve %5'i İsrail vatandaşlığına sahip oldu.
İkamet izni olan Doğu Kudüslülere vatandaş olmamalarına rağmen, belediye seçimlerinde oy kullanma ve şehir idaresinde rol alma hakları verilmiştir.
İkamet edenler vergi ödemektedirler ve 1988'de İsrail Anayasa Mahkemesi kararınca sosyal güvenlik hakları ve devlet sağlık hizmetlerinden faydalanma hakları garanti altında alınmıştır.
1995'e kadar, başka bir ülkenin vatandaşlığına geçen veya orada ikamet eden kişi 7 yıl boyunca ülkeye dönmezse ikamet haklarından mahrum edilebilmekteydi.
1995'te "hayat merkezi"nin Kudüs olduğunu ispatlayamayan Arapların ikamet izinleri geri çekildi.
Bu statüden yararlanmak için bir çok Arap'ın geri döndüğü keşfedilince 4 yıl sonra bu kanun feshedildi. Mart 2000'de İçişleri bakanı Natan Şaranski, "sessiz tehcir" politikasının dondurulduğunu, eski politikanın geri çekildiğini ve Kudüslü Arap yerlilere ikamet izinlerinin geri verileceğini bildirdi.
Tek şart, kişilerin üç yılda bir İsrail'e giriş yapmasıydı.
Aralık 1995'ten beri 3000'den fazla kişinin vatandaşlık veya ikamet izni "son buldu".
Şaranski altında değiştirilen kanunlara rağmen 2006'da haklarını yitirenlerin sayısı 1363'tü ve bu sayı bir önceki seneye kıyasla altı kat daha fazlaydı.
Statü kaybı otomatik olup bazen kişinin haberi dahi olmamaktadır.
İsrail hükümetine bağlı olmayan B'Tselem örgütüne göre, 1990'lardan beri, Arapların inşaat izni almaları zor olduğundan ev sıkıntısı yaşanmakta ve bu nedenle Arap sakinler Doğu Kudüs'ün dışına taşınmaktadır.
Bunun yanı sıra, Batı Şeria'dan veya Gazze'den biriyle evlenen kişi Doğu Kudüs'ü terketmektedir.
Ayrıca birçok kişi İkinci İntifada'nın getirdiği ekonomik kriz sonucu yurtdışına göç etmektedir.
İsrailli gazeteci Şahar Ilan'a göre Doğu Kudüslü Filistinlilerin dışarıya göç etmesi ikamet izni haklarının kaybolmasında etkendir.
American Friends Service Committee ve Marshall J. Breger'a göre, Doğu Kudüs'teki Filistin planlama ve geliştirmedeki kısıtlamalar İsrail'in şehri Yahudileştirme çabalarından kaynaklanmaktadır.
13 Mayıs 2007'de İsrail Kabinesi, Yahudi yerleşimcilerin ilgisini çekmek için Doğu Kudüs ekonomisine katkı yapma önergesi üzerinde tartıştı.
Kabine, şehri Yahudi yerleşimcelere cazip kılmak için 5.75 milyar Şekel'i vergiden düşmeyi, hükümet bürolarını buraya taşımayı, yeni mahkeme ve Kudüs çalışma merkezi inşa etmeyi tartıştı.
25,000 Yahudi evi inşa etme planı gelişme aşamasındadır.
Bu plan, Arapların inşa izni almasında zorluklar yaşaması sebebiyle eleştirileri üzerine çekti.


FİLİSTİN İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com