Norveçli kaşif Thor Heyerdahl, 1950’lerde Paskalya Adası’nda Güney Amerikalı yerlilerin yaşamış olduğu iddiasını ortaya attı. Ancak, adada bulunan kemikler üzerinde yapılan DNA analizleri, halkın Pasifik Okyanusu’ndaki adalardan gelen Polinezyalılara ait olduğunu gösterdi.
Bir mezarda yapılan karbon testi ise adaya ilk olarak 318 yılında ayak basıldığını ortaya koydu. O yıllarda, Paskalya Adası’nın çok sayıda kuşun yaşadığı gür ormanlara ve verimli topraklara sahip olduğuna inanılıyor. Gıda kaynaklarının bol olduğu adanın nüfusu artınca, halk kendine özgü din ve sanat kültürünü oluşturdu.
Adanın temel kültürü moai heykelleriydi. Bu heykeller, adanın çevresini yaklaşık 1.5 km aralıklarla çeviren “ahu” adındaki taş platformlara dikildi. İlk zamanlarda, adanın çevresini saran yaklaşık 250 ahu üzerinde 288 moai bulunuyordu. Ayrıca, 600 moai adanın dört bir yanına dağılmış bir halde tamamlanmadan bırakıldı. Ortalama bir moai’nin 4,5 metre uzunluğunda ve 14 ton ağırlığında olduğu düşünüldüğünde, bu heykelleri kıyı şeridine çekebilmek için 50 ile 150 kişinin çalışması ve çok sayıda ağaç gövdesi kullanılması gerekiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com