İsviçre ekonomisi, 2001
yılından bu yana genel bir durgunluk içindedir.
Atalete yol açan tekelci yaklaşımın da etkisiyle ekonomik yapıda zaman içinde ortaya çıkan sorunların çözümü için geniş kapsamlı idari ve sosyal reformlara ihtiyaç bulunduğu genel kanıdır.
İsviçre’nin idari yapısı itibarıyla uzun bir süreç içereceği anlaşılan yapısal reformlar için Federal Hükümet bazı çalışmalar başlatmıştır.
İç pazardaki yapısal sorunların aşılmasının zaman alacağının bilincinde olan Federal Hükümet dış dünya ile ekonomik ilişkilere özel bir önem atfetmektedir.
Bu çerçevede, ilk kez 2005 yılında dış ekonomik ilişkiler stratejisi oluşturulmuş ve uygulamaya konmuştur.
Dışa dönük stratejinin bir sonucu olarak İsviçre’nin çok uluslu nitelikteki, uluslararası alanda yatırım ve faaliyette bulunan UBS gibi bankaları ile Roche, Novartis, Nestle gibi şirketleri son dönemde tarihi kârlar elde etmektedirler.
Bununla birlikte ülkedeki iç piyasadaki daralma aşılamamaktadır.
Bunu aşmak için devlet inşaat sektörü gibi istihdam ve çeşitli sektörlerde zincirleme olumlu katkı sağlayan alanları teşvik etmektedir.
Bunlara ilave olarak AB ile ikili anlaşmalarla artan ekonomik ilişkilerin de etkisiyle iç piyasa, komşu AB ülkelerinin tüketim sektöründe (çoğunlukla gıda, süpermarketler, giyim ve ev eşyaları) faaliyet gösteren mağazalarına açılmış ve böylece ülke içindeki tekelci yaklaşımlar azalmaya başlamıştır.
Bunun hem fiyatlara hem de istihdama olumlu etkisi olmaktadır.
Bu gelişmelerin etkisiyle 2006 yılının ilk altı ay verileri itibariyle ekonomi olumlu ilerleme kaydetmiştir. Son yıllarda en büyük sorun olan işsizlik 2006 yılında düzenli olarak azalarak yüzde 3.1’e gerilemiştir. Keza, artan petrol fiyatlarına ve faiz oranlarının yükselmesine rağmen enflasyonda görece az bir artış olmuştur.
Bu artış da petrol fiyatlarına bağlı üretici fiyatlarındaki artışın etkisiyle olmuştur.
Ekonomideki genel iyileşmenin bir göstergesi de Hükümetin 2006 yılı büyüme tahminini Haziran ayında yüzde 2 oranında yükselterek yüzde 2.7 olarak açıklaması olmuştur.
Keza, OECD de İsviçre için 2006 yılı büyüme tahminini yüzde 1.7’den yüzde 2.4’e çıkarmıştır.
İsviçre’nin 2005 yılı Ocak-Haziran döneminde 64 milyar ABD doları olan ihracatı, 2006 yılının aynı döneminde yüzde 7.50 artarak 68,8 milyar dolara yükselmiştir.
2005 yılında 61 milyar dolar olan ülke ithalatının 2006 yılında yüzde 9.01 artarak 66,5 milyar dolara yükseldiği görülmüştür.4
Atalete yol açan tekelci yaklaşımın da etkisiyle ekonomik yapıda zaman içinde ortaya çıkan sorunların çözümü için geniş kapsamlı idari ve sosyal reformlara ihtiyaç bulunduğu genel kanıdır.
İsviçre’nin idari yapısı itibarıyla uzun bir süreç içereceği anlaşılan yapısal reformlar için Federal Hükümet bazı çalışmalar başlatmıştır.
İç pazardaki yapısal sorunların aşılmasının zaman alacağının bilincinde olan Federal Hükümet dış dünya ile ekonomik ilişkilere özel bir önem atfetmektedir.
Bu çerçevede, ilk kez 2005 yılında dış ekonomik ilişkiler stratejisi oluşturulmuş ve uygulamaya konmuştur.
Dışa dönük stratejinin bir sonucu olarak İsviçre’nin çok uluslu nitelikteki, uluslararası alanda yatırım ve faaliyette bulunan UBS gibi bankaları ile Roche, Novartis, Nestle gibi şirketleri son dönemde tarihi kârlar elde etmektedirler.
Bununla birlikte ülkedeki iç piyasadaki daralma aşılamamaktadır.
Bunu aşmak için devlet inşaat sektörü gibi istihdam ve çeşitli sektörlerde zincirleme olumlu katkı sağlayan alanları teşvik etmektedir.
Bunlara ilave olarak AB ile ikili anlaşmalarla artan ekonomik ilişkilerin de etkisiyle iç piyasa, komşu AB ülkelerinin tüketim sektöründe (çoğunlukla gıda, süpermarketler, giyim ve ev eşyaları) faaliyet gösteren mağazalarına açılmış ve böylece ülke içindeki tekelci yaklaşımlar azalmaya başlamıştır.
Bunun hem fiyatlara hem de istihdama olumlu etkisi olmaktadır.
Bu gelişmelerin etkisiyle 2006 yılının ilk altı ay verileri itibariyle ekonomi olumlu ilerleme kaydetmiştir. Son yıllarda en büyük sorun olan işsizlik 2006 yılında düzenli olarak azalarak yüzde 3.1’e gerilemiştir. Keza, artan petrol fiyatlarına ve faiz oranlarının yükselmesine rağmen enflasyonda görece az bir artış olmuştur.
Bu artış da petrol fiyatlarına bağlı üretici fiyatlarındaki artışın etkisiyle olmuştur.
Ekonomideki genel iyileşmenin bir göstergesi de Hükümetin 2006 yılı büyüme tahminini Haziran ayında yüzde 2 oranında yükselterek yüzde 2.7 olarak açıklaması olmuştur.
Keza, OECD de İsviçre için 2006 yılı büyüme tahminini yüzde 1.7’den yüzde 2.4’e çıkarmıştır.
İsviçre’nin 2005 yılı Ocak-Haziran döneminde 64 milyar ABD doları olan ihracatı, 2006 yılının aynı döneminde yüzde 7.50 artarak 68,8 milyar dolara yükselmiştir.
2005 yılında 61 milyar dolar olan ülke ithalatının 2006 yılında yüzde 9.01 artarak 66,5 milyar dolara yükseldiği görülmüştür.4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com