Sayfalar

7 Eylül 2011 Çarşamba

Belçika'nın Tarihi

Sacred Heart Bazilikası (Kutsal Kalp), Brussels
Milattan önce 1. yüzyılda Romalılar bölgedeki yerli kabileleri mağlup etti ve bölgede Gallia Belgica ilini kurdu. Kavimler Göçü sonrasında bölgenin yönetimi Franklar tarafından Merovenj Hanedanı'na devredildi. 8. yüzyıl boyunca Frankların yönetimini Karolenj İmparatorluğu devraldı.

843'teki Verdun Antlaşması'yla bölge Orta ve Batı Frank Krallıkları arasında paylaşıldı ve sonucunda Orta Çağ boyunca Fransa Krallığı ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu dönemlerinde toprak ağaları vassallar olarak az çok bağımsızlıklarını kazandı. Bu vassallıkların çoğu 14. ve 15. yüzyıllarda Burjundi Hollanda olarak birleşti. İmparator V. Karl 17 ilin kişisel birliğini 1540larda devam ettirdi ve bu birlik 1549 Pragmatik Yaptırımlarıyla kişisel bir birlikten çok daha fazlasına dönüşerek kralın Prince-Bishopric of Liège'deki etkisini arttırdı.

Seksen Yıl Savaşı (1568–1648) Alçak Ülkeler'i, Birleşik İller (Latince Belgica Foederata, "Federasyon Hollandası") ve Güney Hollanda (Belgica Regia, "Krallık Hollandası") olarak ayırdı. Bugünkü modern Belçika'nın büyük bölümünü içeren Güney Hollanda, ard arda Habsburg İspanyası ve Habsburg Avusturyası tarafından idare edildi ve 17. ve 18. yüzyıllar boyunca çoğu Fransa-İspanya ve Fransa-Avusturya savaşına evsahipliği yaptı.

Fransız Devrimi Savaşları'ndaki mücadeleyi takiben, Alçak Ülkeler-Prince-Bishopric of Liège gibi sözde Habsburg kurallarının asla bulunmadığı bölgeleri de içeren-I. Fransız Cumhuriyeti tarafından bölgedeki Avusturya egemenliği kırılarak ilhak edildi. 1815'te I. Fransa İmparatorluğu'nun dağılmasıyla, Alçak Ülkeler Birleşik Hollanda Krallığı adı altında yeniden birleşti.
 1830'daki Hollanda Devrimi'nin ilk aşaması (1834)
Egide Charles Gustave Wappers tarafından,
Belçika Krallık Güzel Sanatlar Müzesi, Brüksel.
1830 Belçika Devrimi, Katolik ve tarafsız Belçika'nın Geçici Hükümet ve Ulusal Kongre altında bağımsızlığını ilan etmesine yol açtı. 1831'de I. Léopold'ün kral olarak atanmasından sonra Belçika, parlementer bir sisteme sahip bir monarşi oldu. Kralın hakları başta sınırlı olsa da, 1893'te Belçika Genel Grevi'nden sonra erkekler için genel oy hakkı (1919'a kadar çoğul oylamayla), 1949'da ise kadınlar için oy hakkı tanınmıştır.

19. yüzyıldaki ana siyasal partiler Katolik Parti ve Liberal Parti ile yüzyılın sonlarına doğru gelişmekte olan Belçika İşçi Partisi'ydi. Fransızca, asalet ve burjuvazi tarafından benimsenen tek resmi dildi. Fransızca, Felemenkçe'nin de resmi dil statüsü kazanmasıyla etkisini giderek kaybetmeye başladı. Bu tanınma, 1898 ve 1967'deki Belçika Anayasa'sının bir Felemenkçe versiyonuyla kanunen resmi halde geldi.

1885'teki Berlin Konferansı'nda Kongo Özgür Devleti'nin mülkiyeti II. Léopold'e devredildi. 1900'e doğru ve 1900'lerin başlarından itibaren II. Léopold tarafından devletin başlıca kauçuk ve fildişi kaynağı olan Kongo'nun halkına karşı aşırı ve vahşice muameleler uluslararası endişeleri arttırdı. Bu haykırış 1908'de daha sonra Belçika Kongosu olarak adlandırılan devletin koloninin sorumluluğunu devralmasına yol açtı.

Belçika, 1914'te Schlieffen Planı'nın bir parçası olarak Almanya tarafından işgal edildi ve Batı Cephesi savaşlarının çoğu ülkenin batısında meydana geldi. Savaşın ilk ayları Alman Vahşeti sonucu Belçika Tecavüzü olarak bilinir. Belçika savaş sırasında Alman Kolonileri Ruanda-Urundi'nin (bugünkü Ruanda ve Burundi) yönetimini devraldı ve bölge 1924'te Milletler Cemiyeti'nin kararıyla Belçika mandasına verildi. I. Dünya Savaşı sonucunda 1925'te Prusya'ya ait Eupen-Malmedy, Belçika'ya katıldı ve bu ülkede Almanca konuşan bir azınlığın oluşmasına yol açtı. Ülke 1940'ta Yıldırım savaşı'yla tekrar Almanya tarafından işgal edildi ve bu durum 1944'te Müttefiklerin kurtuluşuyla sona erdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Kral Almanlarla işbirliği yaptığı söylenen III. Leopold'e karşı genel bir grev baş gösterdi ve kral 1951'de feragat etti. Belçika Kongosu da 1960'ta Kongo Krizi sırasında bağımsızlığını kazandı; bunu 2 yıl sonra Ruanda-Urundi'nin bağımsızlığı izledi.

Belçika, NATO'ya kurucu ülke olarak katıldı ve Hollanda ve Lüksemburg ile birlikte Benelüks grup devletlerini kurdu. 1951'de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'nun altı kurucu ülkesinden biri olan Belçika, 1957'de Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu ve Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun kuruluşunda yer aldı. Daha sonra en önemli yönetim organlarına evsahipliği yaptığı Avrupa Parlamentosu, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği Konseyi'ni de içeren şimdiki Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden oldu.




·  Yönetimi






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com