Sayfalar

25 Aralık 2012 Salı

HACI EMİN EL-HÜSEYNÎ

 Hacı Emin el-Hüseynî
1895 yılında Kudüs’te doğan Hüseyni, Kahire’deki Ezher Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Osmanlı ordusuna katıldı.
Bir süre görev yaptıktan sonra, 1917 yılında İngiliz işgaline karşı mücadele vermek ve bağımsız bir Arap-İslam devleti kurmak üzere gizli faaliyetlere başladı.
1918 yılında kurduğu Arap Kulübü ile açıktan propaganda çalışmaları yürütmesi sebebiyle bir süre tutuklu kaldı. Hapisten çıktıktan sonra önce Ürdün’e oradan Suriye’ye gitti.
Bundan sonraki ömrünün 55 yılını hep İngilizlere ve Siyonistlere karşı mücadele içinde geçirdi.
1935 yılında kurduğu komite ile Arap gönüllüleri organize ederek, büyük bir ayaklanma başlattıysa da, kendisine destek olan diğer grupların isabetsiz kararları sebebiyle başarı sağlayamadı.
1948 yılında İsrail’in kurulmasının ardından zorunlu ikamet cezasına çarptırıldı.
Ancak O, gizli yollarla Filistinli fedayilere silah temin etme dahil, direnişin içinde olmaya devam etti. Devrimci kişiliği ve yılmak bilmeyen mücadele azmiyle Filistin tarihinde yerini alan Hüseyni, 1975 yılında Lübnan’da vefat etti.

1922'de Kudüs Müftüsü oldu

1922 yılında Emin el-Hüseyni, genç yaşında Kudüs müftüsü seçildi. İsrail devletinin kuruluşunun ilan edildiği 1948 yılına kadar el-Hüseyni 30 yıl boyunca Filistinlilerin lideri oldu. El-Hüseyni, mücadelesi esnasında Yahudi terör örgütleri olan Hanagah, Irgun ve Stern'in her lahza aradıkları ve hayatına kasdetmek istedikleri biriydi. Filistinli Müslümanlar işgal yönetimine ve yahudi göçüne karşı mücadele ettiler. Bu doğrultuda zaman zaman ayaklanmalar gerçekleştirildi. Filistinliler mücadelelerini organize için örgütler de kurdular. Yahudi göçüne karşı gerçekleştirilen en geniş çaplı hareket 15 Nisan 1936'da Kudüs müftüsü Emin el-Huseyni'nin öncülüğünde başlatılan genel grevdir. Altı ay süren grevden sonra Yahudi göçünü durdurma sözü veren İngilizler daha sonra sözlerinden döndüler. Grevde öncülük edenleri de ya öldürdü, ya sürgün etti, ya da hapse attılar. İsrail devletinin kurulmasının ardından Arap devletleri tarafından dışlanan el-Hüseyni, 1974'te Lübnan'da vefat etti.

11 Kasım 2004'de ölen Filistin'in lideri Yaser Arafat, el-Hüseyni'den çok etkilenmişti. Küçüklüğünün dayısının yanında geçiren Arafat, dayısının arkadaşı olan el-Hüseyni ile günlerde tanışmış ve onun Filistin için verdiği mücadeleden çok etkilenmişti. Aynı zamanda el-Hüseyni ile akraba'da olan Yaser Arafat'ın asıl adı Muhammed Abdürrauf Arafat el-Kudva el-Hüseyni olarak bilinmektedir. Hacı Emin 1974'de Lübnan'da hayata gözlerini yumduğunda Arafat, el-Hüseyni'nin evine gözleri yaşlı olarak gitmişti. Arafat'ın imzasınında bulunduğu FKÖ'nün bildirisinde Emin el-Hüsyeni için şöyle deniliyordu: "Filistin Devrimi Komuta Heyeti ve Filistin halkı bugün öğleden sonra saat 3:30'da Beyrut'ta 90 yaşındayken aramızdan ayrılan büyük önder el-Hüsyeni'nin ölümüyle derin acılara boğulmuştur. O yaşamı boyunca Filistin halkı için hiç durmaksızın zorlu bir mücadele vermiştir." Filistinliler bugün el-Hüseyni'nin başlattığı mücadeleyi sürdürmektedirler. Ayrıca, onun siyasal öğretiler ve oluşturduğu dilden yararlanmaktadırlar. El Hüseyni'nin mücadelesi hâlâ Filistin davasının öncülerine ışık tutuyor.

Hacı Emin el-Hüseyni üzerine yazılan biyogfilerinin çoğu İngiliz ve Yahudi yazarlar tarafından yazıldı. Bu biyogrofilerde genelde el-Hüseyni'nin siyasi yönünü ele alan yazarlar, onu Filistinlilerin başına gelen felaketin sorumlusu olan uzlaşmaz ve aşarı bir insan olarak tanımlamışlardır. Özellikle Hitler ile görüşmesini çarpıtarak onu Hitler hayranı biri olarak göstermeye özen gösterirler. Ancak, o dönemin koşullarında Türkiye'nin dahil tüm İslâm ülkelerinin İngilizlere karşı Almanya'nın yer aldığına değinmezler. Filistin'de İsrail devletinin kurulmasının arkasında'da İngilizlerin parmağının olduğunu zikretmezler. Türkiye'de dahi Emin el-Hüsyeni'nin biyografisi üzerine yazılan makalelerin bazıları genelde İngiliz ve siyonist kaynalara dayanılarak yazılmıştır.

OSMANLI, FİLİSTİN'İN İDARESİNİ AİLESİNE VERDİ

1517'den 1917'ye Filistini idaresi altında bulunduran Osmanlı, Filistin'in denetimin Hacı Emin el-Hüseyni'nin ailesini verdi. Hüseyni'ler, yerel Osmanlı yönetimin yönetici seçkinleri olarak Filistin siyasetinde egemen olan ve önde gelen ketsoylu bir aileydi. Yüzyıllar süren dini sorumluluk, vergi toplama, toprak sahipliğine dayalı geleneksel nüfuzları, onlara, hem kırda, hem de Osmanlı İmparatorluğunun otoritesini uygulamasını mümkün kılan yerel güç merkezleri olan Kudüs, Hayfa ve Nablus gibi şehirlerde bir güç haline getirmişti. Genel Hüseyni'ler ve diğer önde gelen soylular, siyasi statükonunu koruyucuları olmuşlar, nüfuzlarını kullandıkları bölge veya şehirlerde istikrarı sağlamak ya da sağlamlaştırmak için yerel ya da imparatorluk hükümetiyle birlikte çalışmışlardı. Hiçbir zaman Osmanlı yönetiminin Filistin'den atılmasını amaçlayan hareketlerde bulunmamışlardır. Onlar, özde, İmparatorluk hükümetinde Müslüman kardeşlerinin çalışma arkadaşlarıydı. Kudüslü Hüseyni ailesinin kökleri Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın oğulları Hz. Hüseyin'e dayanmaktadır. Osmanlı Mebusan Meclisinde el-Hüseyni'nin ailesinden birçok mebus tarihin belirli dönemlerinde yer aldı. El Hüseyni'nin ailesinden, 1876 yılında Said el-Hüseyni, Yusuf Ziya Paşa, Ruhi el-Halidi, Hafız es-Said, Şeyh Ahmed el-Hemaş ve Şeyh Es'ad el-Halidi mebus olarak seçildi, 1912 yılında Ahmed Arif el-Hüseyni, Osman en-Neşaşibi, Haydar Tokan, Şeyh Ahmed eş-Şakiri ve Ruhi el-Halidi mebus olarak seçildi ve son olarak 1914'te ise Said el-Hüseyni, Ragıb en-Neşaşibi, Feyzi el-İlmi, Tevfik Hammad, Emin Abdulhadi ve Abdulfettah es-Saidi meclise mebus olarak seçildi. Hacı Emin el-Hüseyni'nin ailesi aynı zamanda Osmanlı idaresinin desteğiyle siyasi aktiviteler içinde de bulundu. Şürki el-Hüseyni ve Cemal el-Hüseyni Osmanlı-Arap Kardeşliği cemiyeti, Muhammed Salih es-Semadi el-Hüseyni Edebiyat Kongresi, Said el-Hüseyni Arap Parlamento Kitlesi ve Merkezi olmayan Osmanlı Partisi adlı cemiyetler altında çalışmalarda bulundular.

 

FİLİSTİNLİ DİĞER ÖNEMLİ ŞAHISLAR

FİLİSTİN İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYINIZ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com