Kaptan James Cook, 1770'de HM Bark Endeavour tipi yelkenlisi ile, Avustralya'nın doğu kıyılarının haritasını çıkarmış ve buraları Britanya topraklarına kattığını ilan etmiştir. Bu kopya Cook'un yedi haftasını harcadığı Cooktown'dan çekilmiş ve 1988 yılında Fremantle yapılmıştır. |
Avustralya'daki ilk insan yerleşimlerinin 42.000 ila 48.000 yıl öncesinde ortaya çıktığı tahmin edilmektedir.İlk Avustralyalılar günümüzdeki Avustralya yerlisi olan Aborijin'lerin atalarıdır. Kara bağlantıları veya kısa mesafeli suları geçerek Güneydoğu Asya'dan, adaya yerleşmişlerdir.
Bu insanların çoğu doğa insanıydı, karmaşık bir dilsel kültür ve ruhsal değer ile doğaya saygı gösteren ve Aborijin mitolojisi olan düş zamanı (İngilizce: Dreamtime) inancı ile yaşamaktaydılar.
Adada yaşayan diğer bir yerli halk olan Torres Strait Yerlileri (İngilizce: Torres Strait Islanders), etnik olarak Malezya kökenlidir. Bu insanlar Torres Strait Adaları ve Queensland'ın kuzey uçlarındaki çeşitli bölgelere yerleşmişlerdir. Kültürel alışkanlıkları Aborijinlerden belirgin olarak farklıdır.
Port Arthur, Tazmanya, Avustralya'nın en büyük cezai kolonisiydi. |
Avustralya anakarasını resmi kayıtlara göre gören ilk Avrupalı, Hollandalı kaşif Willem Janszoon'dur. Janszoon Cape York Yarımadası'nı 1606'da görmüştür. 17. Yüzyıl boyunca, Hollandalılar tüm batı ve kuzey sahil şeridinin haritasını çıkarmış ve buraları New Holland olarak adlandırmışlardır. Ancak herhangi bir yerleşim yeri kurma çabası göstermemişlerdir. 1770'de James Cook, Avustralya'nın doğu sahillerinde yolculuk yapmış, bölgenin haritasını çıkarmış, New South Wales olarak adlandırdığı bölgeyi Britanya topraklarına kattığını ilan etmiştir. Seferler sonucu yapılan keşifler, kıtanın sömürümü için, hızla mahkumların ve tutukluların işçi olarak çalıştırıldığı kolonilerin kurulmasını sağlamıştır.
Britanya Denizaşırı Kolonileri kıtada ilk kez New South Wales kolonisi ile, 26 Ocak 1788'de Kaptan Arthur Phillip tarafından Port Jackson'da bir yerleşim yeri oluşturulması ile başlamıştır. Bu tarih daha sonra Avustralya'nın ulusal günü ilan edilmiştir ( Australia Day ). Günümüzde Tazmanya olarak bilinen, Van Diemen's Land'a yerleşim 1803 yılında başlamıştır. Burayı 1642'de keşfenden kaşif Abel Tasman, adaya, kendisini bu yolculuğa yollayan Hollanda Güney Hindistan Kolonileri valisi ve generali Anthony van Diemen'in onuruna Anthoonij van Diemenslandt adını vermiştir. Van Diemen's Land 1825'te ayrı bir koloni halini almıştır. Birleşik Krallık, 1829'da Avustralyanın batı bölümünü kontrol altında tutmaktaydı. New South Wales'in çeşitli bölümlerinde yeni ve ayrık koloniler oluşturuldu; South Australia (1836), Victoria (1851) ve Queensland (1859). Northern Territory (NT), South Australia eyaletinin bir parçası olarak 1863'de kuruldu. South Australia, bir serbest eyalet olarak kurulmuş ve hiç bir zaman diğer kolonilerde olduğu gibi mahkûm ve tutukluların çalıştırıldığı bir cezai koloni olmamıştır. Suçluların adaya getirilmesi 1840 ve 1864 yılları arasında aralıklarla devam ettirilmiştir.
Avustralya yerlilerinin nüfusunun, Avrupalıların kıtaya yerleşmeye başladığı sıralarda 350.000 civarı olduğu tahmin edilmektedir. Bu tarihten itibaren geçen 150 yılda sayıları hızlı bir şekilde azalmıştır. Bunun başlıca nedeni salgın hastalıkların göçe zorlanmaları ile birleşmesi ve kültürel parçalanmadır.
Yerli çocukların ailelerinden alınıp devşirilmesi, bazı tarihçiler ve Avustralya yerlileri tarafından çalınmış kayıp bir nesil oluşturulması olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda bu tarihçiler ve Avustralya yerlileri, yerli komünitelerinin dağıtılarak, parçalanarak nüfusunun azaltıldığını ve bunun bir soykırım olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Huzurlu ve sorunsuz bir toplum yaratma amacıyla yapılan devşirme eylemi günümüzde insan hakları ihlali olarak tanımlanmaktadır. Aborijinlerin tarihi hakkındaki bu yorumlara, bazıları karşı gelmekte ve bunların politik ve düşüncesel nedenler ile abartıldığını, uydurma olduğunu belirtmektedir. Bu tartışma Avustralya'da History Wars (Türkçe: Tarih Savaşları) olarak bilinir. 1967 referandumundan sonra federal hükümet yürütme gücünü ve Aborijinler ile ilgili kanun çıkarma hakkını elde etti. Adanın yerli halkındaki mülkiyeti, Avustralya Yüksek Mahkemesinin Mabo v Queensland (No 2) davasına kadar tanınmamıştır. Bu davadan sonra Avustralya'daki mülkiyet kavramı değişmiş ve Avrupalıların istilası sırasında adanın kimseye ait olmadığı belirtilmiştir.
Avustralya kendi isteği ile I. Dünya Savaşı'na katıldı. Bir çok Avustralyalı, Avustralya ve Yeni Zelanda Askeri Gücü'nün (ANZAC - Australian and New Zealand Army Corps) Çanakkale Savaşı sonrası mağlub olmasını, saygı ile hatırlar ve bu tarihi ulusun doğuş tarihi olarak kabul eder. Bu tarih aynı zamanda, ülkenin ilk önemli askeri olayıdır. Gelibolu Savaşı gibi, II. Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Kokoda Track Savaşı da birçokları tarafından ulusal önem verilen bir olaydır.
Whitsunday Adaları'ndaki, Whitehaven Plajı; Queensland/Avustralya. |
Avustralya ve Birleşik Krallık arasındaki birçok yasal bağlantı, Avustralya'nın 1942 yılında, 1931 Westminister Yasası'nı (İngilizce: Statute of Westminster 1931) kabul etmesi ile resmen son bulmuştur. 1942'de Birleşik Krallık'ın Asya'da uğradığı şok yenilgi ve Japonya'nın Avustralya üzerindeki işgal tehtidi, Avustralya'nın yeni bir müttefik ve koruyucu olarak gördüğü Amerika Birleşik Devletleri ile yakınlaşmasına neden olmuştur. 1951'den beri Avustralya, ANZUS antlaşması ile ABD'nin resmi olarak askeri müttefiğidir. II. Dünya Savaşı sonrası, Avustralya, Avrupa'dan gelen tüm göçleri desteklemiştir. 1970'lerde, sadece Avrupalıların göç etmesine izin veren yasanın iptali ile de, Asya ve dünyanın diğer yerlerinden gelen göçmenler desteklenmiştir. Bunun sonucunda, Avustralya'nın nüfus bilimi, kültürü ve görüntüsü radikal bir şekilde değişmiştir.
Sidney Limanı Köprüsü'nün hava karardıktan sonraki durumu |
Avustralya ve Birleşik Krallık arasındaki son yasal bağ, 1986 Avustralya Akti ile sona ermiştir. Avustralya eyaletleri üzerindeki Birleşik Krallık hakimiyeti ve Birleşik Krallık Özel Meclisine yapılan adli başvuralar sonlanmıştır. Buna rağmen Avustralyalı seçmenler 1999'daki referandumda %55 çoğunlukla cumhuriyet yönetimine geçmeyi reddetmişlerdir. 1972 Whitlam Hükümeti'nden itibaren, Avustralya toplumunda giderek artan bir Pasifik-Asya aidiyeti kavramı oluşmaktadır. Bugün ülke halen sembolik olarak Kraliçe II. Elizabeth'e bağlı, anayasal monarşi altında parlamenter bir sistemle yönetilmektedir.
Ben Teşekkür ederim. Yine Beklerim...
YanıtlaSil