Zürih Kantonunda Bir Köy Olan Fischenthal’da Bir Kilise
İsviçre’de ülke çapında bir devlet dini olmasa da Cenevre ve Neuchâtel kantonlarının dışındaki tüm kantonlarda vergilendirme yoluyla Roma Katolik, Eski Katolik ya da İsviçre Reform Kiliseleri desteklenir.2010 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre İsviçre’de en etkili dini gruplar %38.8 ile Roma Katolik Kilisesi ve %30,9 ile çeşitli protestan mezheplerdir.
Göçmenlik ile birlikte %4,5’lik bir müslüman nüfus ile %2’lik bir ortodoks nüfus da yerleşmiştir.
Din
|
Yüzde (%)
|
Roma Katolikleri
|
38.8%
|
Protestan
|
30.9%
|
Dinsiz
|
20.1%
|
İslam
|
4.5%
|
Diğer
|
5.7%
|
Hıristiyan olmayan dinler de küçük oranlarda bulunmaktadır.
(%0.38 Hinduizm, %0.29 Budizm, %0.25 Yahudilik ve %4.3 bilgi vermeyen) 2010'da yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre halkın %44'ü teist iken, %39'u "ruh veya bir yaşam gücüne" inanmakta, %11'i ise ateist olduğunu belirtmektedir.
Greeley ise tanrıya inanmayanların nüfusa oranını % 27 olarak tespit etmiştir.
Farklı dinlere sahip bir nüfusa sahip olan İsviçre’nin istikrarlı ve müreffeh bir ülke olması, bu ülkenin bir konsensus ya da eştoplumsallaştırmacı devlet olarak tanımlanmasına yol açmıştır.
Tarihsel olarak ülke katolikler ve protestanlar arasında yaklaşık olarak dağılmıştır. Hatta Appenzell gibi bazı kantonlar resmî olarak katolik ve protestan bölümlere ayrılmıştır ve birçok köyün girişinde baskın olan din, "bu köy katoliktir/protestantır" tabelalarıyla belirtilmiştir.
Ancak bazı genel modeller de bulunur.
Büyük şehirler arasında Bern, bankacılık merkezi Zürih ve Basel’de protestanlık baskınken Lüzern gibi diğer şehirler çoğunlukla katoliktir.
Cenevre ilk Calvincilik merkezi olarak tanınmıştır ve dünya üzerinde Fransızların çoğunluğunun katolik olmasına karşın Fransız İsviçresinin çoğunluğu protestandır.
Diğer yandan İsviçre’nin kuruluşunda bulunan Almanca konuşulan Schwyz, Uri, ve Unterwalden kantonlarıyla İtalyanca konuşulan Ticino kantonu genelde katoliktir.
Kilise ve devletin tümüyle birbirinden ayrılmasını öngören bir referandum % 78 gibi yüksek bir oranla reddedilmiştir.
29 Kasım 2009'da minare inşaatlarının yasaklanması hakkında yapılan referandum sonucu bu tarihten sonra yeni minare yapımı yasaklanmıştır.
Ülkede referandum tarihi itibariyle var olan dört minare, karardan etkilenmemiştir.4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com