Estonya kültürünü daha yakından tanımak istiyorsanız, gitmeniz gereken yerlerin başında Al Mare Rocca geliyor. Burası şehir merkezinden yaklaşık 20 dakika uzaklıkta, 80 hektarlık bir arazi üzerine kurulu, küçük bir köy. Evlerin tamamı orijinal, Estonya’nın dört bir yanından getirilerek, buraya yerleştirilmişler.
Yemyeşil bir yer. Ekim alanlarının eklenmesiyle, bir zamanların balıkçı köyü, günümüzün turistik bir yöresi haline gelmiş. Evlerin yapılış biçimleri: yanlızca kıyı bölgeleri ve iç bölge evleri olarak değil, kıyıdan kıyıya, adadan adaya ciddi farklılıklar gösteriyor. Evlerin içi: orijinal objeler kullanılarak, yaşam şekilleri canlandırılmış. Evet, burası yalnız turistler için değil, aynı zamanda Estonyalılar için de, hafta sonlarını geçirmek için güzel bir yer. Özel düğünler de yapılıyor. Burayı ziyaret ederseniz; el sanatları satın alabilirsiniz.
ŞEHİRDE SON DURAK: Kraliyet Sarayı.
Saray çevresinde, büyük bir duvar var. Sarayı: 1871 yılında, Rus Çarı I. Petro: eşi, I.Katerina onuruna yaptırmış. Havuzları çok güzel. Yapı, Kuzey Avrupa’daki barok mimarinin en iyi örneklerinden biri. İtalyan mimar Nikola tarafından yapılmış.
1921 yılında müzeye dönüştürülmüş. Çevresindeki park ise: dünyanın dört bir yanından, turistlerin akınına uğruyor. Park 100 hektar üzerine kurulmuş. Parkta kuğu gölü, yemyeşil ağaçlar ve çiçeklerle süslü bahçeler var. Sanki cennetten bir köşe gibi. Özellikle: kuğu gölündeki, kuğuları izlemek, mutlaka size keyifli zaman geçirecektir.
Bu yazı
http://www.fotoajans.com/resim.php?a=http://www.gezi-yorum.net/wp-content/uploads/2010/05/estonya.talin_.4.jpg&t=ljqlHqc73BxJAM:&h=//www.gezi-yorum.net/estonya-tallin/
linkinden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com