7 Şubat 2011 Pazartesi

Seferin Başlangıcı ve Nil Savaşı


Fransız donanması Güney Fransa'nın Toulon limanından 19 Mayıs 1798 tarihinde ayrıldı. Seferi haber alan Büyük Britanya hükümeti, Akdeniz'de devriye gezen Britanya donanmasına Fransa donanmasının durdurulması emrini verdi. Amiral Horatio Nelson komutasındaki Britanya donanması, Fransız donanmasının 9 Haziran tarihinde Malta adasını istila etmesine engel olamadı. 1 Temmuz'da Fransız birlikleri İskenderiye limanında Mısır topraklarına ayak bastı.

Napolyon Bonapart komutasındaki 12 bin kişilik Fransa ordusu, Piramitler Savaşı'nda 30 bin kişilik Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattı. Türk ordusunun yanlızca 3500 kişilik düzenli yeniçeri birliği vardı; geri kalan birlikler eyalet askerleri ve Arap aşiretlerinden toplanmıştı. Modern Fransız ordusu karşısında yeniçeri sistemi ancak bir saat dayanabildi. Daha uzun menzilli olan ve daha isabetli atış yapabilen Fransız topçuları karşısında Osmanlı topçuları etkili olamadı. Fransız topçu bataryaları, Memluk geleneğini izleyen süvari birliklerini dağıttı, Osmanlı piyade kuvvetleri de benzer nedenlerle başarılı olamadı. Bonapart, askerlerini yüzleri dışa dönük olarak kare düzeninde dizmiş, karenin iç boşluğuna topçu bataryalarını yerleştirmişti. Böylece topçu bataryaları her yönde atış yapabilecek ama piyadenin yüksek atış gücüyle güvende olacak şekilde yerleştirilmişti. Sonuçta Osmanlı ordusu 7 bin ölü verdi ve tamamen dağıldı.


Nelson komutasındaki Britanya donanması 1 Ağustos 1798 tarihinde Ebukir koyunda demirlemiş olan Fransız donanmasına saldırdı; bu şekilde başlayan Nil Savaşı’nda Britanya donanması parlak bir zafer kazandı. Nil Savaşı, Ebukir Deniz Muharebesi olarak da adlandırılmaktadır. Muharebe sonrasında, 2 Eylül 1798 tarihinde Osmanlı Devleti Fransa'ya savaş ilan etti.

Bonapart, Nil Savaşı'nın ardından Kahire'ye ilerledi. Kahire'yle birlikte tüm Mısır’a hakim olan Fransa, Osmanlı sarayı ile sürtüşme içinde olan Memluk beylerini tasfiye etmek, sulama projeleri, okul ve hastane inşaasına girişmek gibi düzenlemelere başladı. Yanında götürdüğü bir bilim heyeti de derhal arkeolojik kazılara ve bilimsel araştırmalara girişti. Aynı zamanda Akdeniz'le Kızıl Deniz'i birbirine bağlayacak bir suyolu kazılması konusunda fizibilite çalışmaları başlatıldı.

Ancak söz konusu inşaa işlerinde kullanılmak üzere birçok antik kalıntının taşları söküldü. bu yıkım sırasında bir rastlantı olarak bulunan Rosetta Taşı, Antik Mısır Hiyerogliflerinin çözülmesini sağlayacak olan temel belgedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

muzafferbadem@hotmail.com