Ahmedinejad, medyatik biri değil, ama Arapça, İngiliz ve Türkçe’yi de iyi biliyor. Bazı toplantılarında mütercimlerin yaptığı hataları kendisi bizzat düzeltmiş olduğunu ben defalarca gördüm. Kendisiyle bir görüşmemizde Türkiyeli olduğumuzu söyledik ve bizzat Türkçe konuşarak, Türkiye halkına sıcak selamlarını gönderdi.
Cuma namazlarında halkın içerisine karışarak, halkla aynı safta namaza durmaktadır. Namazların arasında yanına gelen ve kendisiyle görüşmek isteyen halkın sorunlarını tek tek dinleyen ve bu konuda sorunların çözülmesi için yanında bulunan danışmanlarına emir veren biridir. Cuma namazında halkın sorunlarını dinleme geleneğini, belediye başkanlığı döneminden beri yapmıştır. Vali olduğu Erdebil ve kaymakam olduğu Hoy’da da aynı şekilde yaptığı söyleniyor. Her nevruz döneminde, ilk ziyaret yeri, kimsesiz ve yetim çocukların kaldığı, çocuk yuvalarını ziyaret ederek, onların arasında onlarla futbol, satranç vs. oyunlar oynaması da bilinen bir durumdur. Gezi ve incelemeleri için gittiği şehirlerde, ilk uğradığı yerler arasında şehit aileleri ve yakınları olmaktadır. Ayrıca mahrum bölgelere giderek, dar gelirli ailelerin sorunlarıyla yakından ilgilenmesi de, yaşlıların yanına giderek onların dualarını alması da çok bilenen bir durumdur.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com