Eski Mısırlılar, MÖ. 3.000 yıllarından itibaren bir gemi gövdesinin içine kalasların nasıl yerleştirileceğini biliyorlardı. Amerikan Arkeoloji Enstitüsü raporunda, Abidos'ta yapılan kazılarda en eskilerinin henüz kazılıp çıkarılmadığı 14 gemi kalıntısının bulunduğunu, çıkarılan geminin tahta plakaların bir araya getirilerek adeta "dikilmesi" suretiyle inşa edilmiş olduğu bildirilmektedir. Kalasları birbirine bağlamak için örülmüş kayışlar, bağlantı yerlerini yalıtmak için kamış ya da kuru otlar kullanıldığı, New York Üniversite'nden Mısır bilimci David O'connor tarafından bulundu. Gemi, firavun Khasekhmwy'nin kişisel mezarı yakınlarında, bir bütün halinde gömülü bulunduğu için tümünün O'na ait olduğu düşünüldü. Fakat bu gemilerden biri, MÖ. 3.000'li yıllara tarihlenmektedir ve gemilerle ilişkili çanak çömlekler daha eski tarihleri göstermektedir. MÖ. 3.000'li yıllarda yapılmış olduğu düşünülen tekne, yaklaşık 23 metre uzunluğundadır ve artık daha eski bir firavuna ait olduğu düşünülmektedir. Profesör O'Connor'a göre, 5 bin yıllık olan bu teknenin, firavun Hor-Aha'ya ait olması bile mümkündür.
Ayrıca eski Mısırlılar ahşap çivilerle kalasları birbirine nasıl tutturacaklarını biliyorlardı. Bağlantı yerlerini kalafatlamak için de reçine kullandılar. Khufu gemisi, 43,6 metre uzunluğunda bir gemiydi. MÖ. 2.500 dolaylarında Dördüncü Hanedanlık döneminin Keops Piramidi'nin altında bulundu. Tüm parçalarıyla sağlam kalan bir örnektir ve muhtemelen güneş tanrısı sembolünü ifade etmektedir. Eski Mısırlılar ayrıca parçaları, geçme parçalar halinde yapmayı da biliyorlardı.Eski Mısırlıların gemi inşaası konusundaki bu teknik gelişmişlik düzeyleri, yine de çok büyük tekneler yapmak için yeterli değildi. Yaptıkları tekneler, Nil'de kolayca seyir yapabiliyordu fakat, hem iyi denizci olarak biliniyor değillerdi hem de, Akdeniz ve Kızıl Deniz'de denizcilik faaliyetlerinde bulunmuyorlardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com