Dr. Fethi İbrahim Abdulaziz Şikaki
Fethi İbrahim Abdulaziz Şikaki, 1951 yılında Rafah'da dünyaya geldi.Ailesi Zernogah’lıdır. Zernogah, Filistin'deki Yafa'ya bağlı köylerden birisidir.
Doğumundan sonra ailesi ile birlikte Gazze şeridindeki Rafah'a taşındılar.
Babası işçi olan Şikaki, mülteci kampında yetişti.
15 yaşındayken annesini kaybetti.
Ailesinin en büyük çocuğuydu.
Beir Zeyt üniversitesine girerek, burada Matematik eğitim gördü. Mezun olduktan sonra Kudüs'teki okullarda 4 yıl öğretmenlik yaptı. Sonra da Kahire'ye tıp eğitimi için gitti.
Zakazik Üniversindeki tıp eğitiminin ardından, 1980 yılında Filistin'e doktor olarak döndü.
Gazze’deki hastanelerde doktor olarak çalıştı. Milliyetçilikten İslam'a Dönüş ve İslami Cihad'ın Kuruluşu Şikaki 1966 yılından itibaren siyasetile içli dışlıydı.
15 yaşlarındayken Nasır’ın estirtiği milliyetçilik rüzgarının etkisinde kalmıştı. 1967 yılındaki hezimetin ardında düşüncesinde değişiklikler başladı.
Arkadaşlarından birisinin Şehid Seyyid Kutub'un Yoldaki İşaretler adlı eserini Şikaki'ye hediye etmesiyle, Şekaki'de İslami düşüncenin temelleri oluşmaya başladı.
Dr. Şikaki İhvan-ı Müslimin Hareketinden büyük ölçüde etkilenmişti.
Zakazik Üniversitesindeyken tıp, mühendislik ve siyasi ilimlerdede okuyan arkadaşlarıyla birlikte Filistin İslami Cihad Hareketi'ni Kurdu.
Şikaki, hareketinin Ömer Muhtar, İzzeddin el-Kassam, Afgani ve Abdulkadir el-Cezairi gibi gibi İslam önderlerin kurduğu halkalardan bir halka olmasını istiyordu.
Şikaki’nin bazı makalelerinde İzzeddin el-Kassam mahlasını kullanması da onun İslami direniş önderlerinin yonu sürdürmekteki bağlılık ve azmini gösteriyordu.
Şikaki hareketini kurduğu zaman, sadece gasbedilen Filistin topraklarında intikam eylemlerini düzenleyeceklerini belirleyerek, cihadın ve direnişin hedefini-sınırını tayin etmişti.
Tutuklanışı ve Lübnan’a Sürgünü...
Şikaki, aktif hayatından dolayı gerek Filistin ve gerekse Mısır'da bir çok defa tutuklanmıştı. 1979 yılındaki ilk tutuklanışının sebebi, İran'daki İslam devrimi hakkında yazdığı "Humeyni: İslami Çözüm ve Alternatif" başlıklı eseridir. İkinci tutuklanışının sebebi ise İslami yöndeki eylemleridir.
İmam Humeyni’nin batılılar karşısında dik duruşunu tasvib eden, saygıyla karşılayan ve bu sebeple İmam Humeyni hakkında övücü sözler söyleyenlere sarfedilen hakaretler ya da asılsız iddialar Şikaki için de geçerlidir. Şikaki, özellikle yazdığı bu eserden dolayı "Şii" olmakla suçlanmıştır.
Fakat, Fehmi Huveydi’nin de dediği gibi Şikaki’nin İslami ilk yönelişinde İhvan-ı Müslimin hareketi etkili olmuştur.
İmam Humeyni, tüm müslümanlara olduğu gibi Filistinlilere ve özellikler de Şikaki’ye büyük bir ümit vermişti. Şikaki’nin İran’a olan yakınlığı, İmam Humeyni ve İranlıların, Şah ve arkasındaki Amerika’ya karşı tavizsiz bir mücadele girmesi ve sonunda başarı ulaşmalarını fark etmesine dayanır bu yönüyle Şikaki, Filistin’de kesintisiz direnişi öneren ve uygulayan önder şahsiyetler arasında yerini almıştır. Şia ve Sünnilik üzerine kaleme aldığı bir eserinde, İmam Humeyni’den esinlenen Şikaki “Şii ve Sünnilik adı altında Müslümanların saflarını ayrıştırıcı her türlü eylem, İslam’a ve müslümanlara karşı küfrün yanında yer almaktır” diyecektir.
Dr. Şikaki serbest bırakılmasının ardından 1981 yılında Filistin'e gizlice döndü. siyasi hayattaki etkinliğinden dolayı 1983-1986 yılları arasında da Filistinde bir çok defa tutuklandı. Onu tutuklayan zihniyet, Şikaki'ye engel olamayacaklarını anlamıştı. Çünkü Şikaki'yi hapse koysalari hapiste de etkin çalışmalarına devam ediyor, İslami ilkeleri ve cihad ruhunu tutukluların zihinlerine işliyordu. bu sebepten ötürü, 1988 yılında Filistin'den bazı arkadaşlarıyla beraber Güney Lübnan'daki Mercu'z-Zuhur bölgesine sürgün edilmesine karar verildi. Şikaki bir yıl burada kaldıktan sonra Suriye'ye geçti.
Suikast Emri ve Şikaki'nin Şehadeti 22 siyonistin ölümüne 87 tanesinin de yaralanmasına sebep olan istişhad eyleminden sonra siyonist terör rejimi, Şikaki'nin şehid edilmesi için kesin karar almış, Mossad ajanlarına da bu yönde emirler verilmişti.
Fakat, bu eylem Mossad ajanları açısından hiç de kolay olmayacaktı. Çünkü karşılarında normal bir insan değil Fethi Şikaki vardı. Bir çok defa suikast girişiminde bulundular ama başaramadılar. Suriye'de suikast girişiminde bulunmak da onlar için zordu. Şikaki'nin yurt dışına çıkmasını bekleyeceklerdi ki Şikaki de güvenlik gerekçesi ile yurt dışına çok fazla çıkkmıyordu. Şehadetinden önceki en son ziyaretini Ramazan ayında İran'a yapmıştı.
Şikaki’ye suikast planlayan Mossad ajanları, Suriye’de düzenlenecek bir suikastin Suriyelilerin öfkesine sebep olacağı için Şam dışında bir yeri tercih etmişlerdi. Bunun için de Şikaki’nin yurt dışına çıkmasını beklediler. Şikaki’nin Malta’ya gideceğini öğrendiklerinde önce kaçırma planını kurdular.
Sonra bu planı, suikast düzenlemeye çevirdiler.
Şikaki, Libya'da bulunan mülteciler sorununa çözüm bulmak üzere 1995 yılında "İbrahim Şaviş" adındaki bir pasaportu kullanarak Kaddafi ile görüşmek üzere Malta'ya gitti.
Malta, havaalanına indiği zaman, Mossad’ın ajanları da Şikaki’yi beklemekteydiler.
Şikaki’nin başka bir isim kullanarak Mlata’ya geldiğini Mossad, havaalanında farkedemedi.
Bir saat Malta’da kalan Şikaki, Libya’ya geçti.
Şikaki’nin yanında koruması yoktu.
Yanında sadece Filistin Kurtuluşu Halk Cephesi liderlerinden Tılal ve Ebu Musa vardı.
Şikaki, Kaddafi ile görüşmesini tamamlamıştı.
26.10.2005 tarihinde Malta’ya döndü.
Bir gece Otelde kalmayı planlıyordu.
Eşyalarını otele yerleştirdikten sonra dışarıya alış veriş yapmaya çıkmıştı.
Pazarda birkaç elbise aldıktan sonra otele dönerken bir motosikletli yaklaştı ve Dr. Şikaki'nin başına üç kurşun sıktı.
Şikaki orada şehid olurken, Mossad'ın ajanları onu ve katilini izlemekteydiler.
Katilin motosikleti, olay yerine yakın bir noktada bulunmuştu.
Aradan yıllar geçtikten sonra, bir siyonist yazar 4 ay önceki yazısında Şikaki'nin Mossad ajanları tarafından şehid edildiğini itiraf etmişti.
Direnişin Öğretmenine Vefa: Cenaze Töreni Şehadetinin ardından, şehidin aziz nâşının nakli sorunu ortaya çıktı. Malta yönetimi Şikaki'yi vermek istemiyor, Arap rejimleri de kabul etmeye yanaşmıyorlardı. Yoğun görüşmelerden sonra şehidin aziz nâşı Libya ve oradan da Suriye'nin başkenti Şam'a getirildi. 31.10.1995 tarihinde Suriyelileri ve Filistinliler, Tunus'daki Cerbe havaalanından kalkan ve içinde aziz şehidin bedeninin bulunduğu uçağı karşılamak için meydanlara indiler.
Tüm Filistinli hareketler de lider kadrolarıyla birlikte şehidi karşılamak, şehide olan vefalarını göstermek için meydanlardaydılar. 01.11.1995 tarihindeki tören adeta şehidin cenazesi değil de düğünü olmuştu.
3 milyondan fazla seveni, cenaze törenine katılmış, siyonistlerden intikamını alacaklarını sloganlarıyla ifade etmişlerdi. Şikaki, Yermuk mülteci kampındaki Şehidler mezarlığına defnedildi. Şikaki’nin defnedildiği gün İran’da da yas ilan edilmişti.
Şehadetin Ardından İntikam Eylemleri Öğretmenleri şehid edilen Şikaki'nin öğrencileri, bu acı olayın intikamını alacaklarını vaad ettiler.
Şikakinin iki öğrencisi, şehidin ardından giderek aralarında ölü ve yaralılarında bulunduğu 150 siyonisti kapsayan şehadet eylemi düzenlediler. Şehadetinden 7 yıl sonra düzenlenen başka bir eylemde ise 16 kişi öldürülmüş, 50 kişi de yaralanmıştı.
İslami Cihad bu eylemi de şehidin anısına düzenlemişti.
Suikast Emrini Veren Rabin Öldürüldü Aziz Şehid için suikast emrini veren Rabin, hakkındaki ilahi adalet şehadetinden 10 gün sonra gerçekleşti. 1971 doğumlu, Yemen asıllı Yigal Amir adlı bir yahudi de Rabin'i öldürdü.
Rabin 4 Kasım'da düzenlenen bir miting alanında barış şarkısı söylemekteydi.
Arabasına binmek üzereyken, Amir tarafından öldürüldü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
muzafferbadem@hotmail.com